14 avukatın birden gözaltına alınmasına barolardan tepki

İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı A.K.`nin tutuklandığı `Yengeç` kod adlı operasyonun ikinci ayağında, 14 avukatla birlikte gözaltı sayısı 23`e yükseldi.

Aralarında eski Başbakan Tansu Çiller`in eski avukatı T.Ü., Nuri Ergin ile Vedat Ergin kardeşlerin avukatı E.B. ve Titan saadet zinciri sanıklarının avukatı İ.B.E.`nin de bulunduğu 14`ü avukat 23 zanlı, İzmir Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü`nde bulunuyor. Gözaltı sayısının artacağı tahmin edilirken zanlıların, ifadelerinin tamamlanmasının ardından yarın adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.

Öte yandan, gözaltına alınan avukatlarla ilgili olarak İzmir Barosu`nda biraraya gelen İzmir, Aydın, Muğla, Balıkesir, Denizli ve Manisa baro başkanları, ortak basın toplantısı düzenledi.

Yapılan açıklamada, rüşvet operasyonunda gözaltına alınan 12`si İzmir olmak üzere Manisa ve Muğla barolarına kayıtlı 14 avukata destek verildi.

İzmir Barosu Başkanı Nevzat Erdemir, avukatların gözaltına alınması sırasında İnsan Hakları Evrensel Bildirisi`nin, anayasanın ve Avukatlık Kanunu`nun ihlal edildiğini öne sürerek, `Meslektaşlarımızın karşılaştığı uygulamaları, avukatlık mesleğinin özelliği ve onuru bakımından yadırgadık.` dedi.

Toplum içindeki yeri ve konumu ne olursa olsun hiçbir kişi ya da kurumun suç işleme ayrıcalığı olmadığını, cumhuriyet savcılarının iddia ve isnatları en etkili biçimde soruşturma ve konuyu bağımsız Türk yargısının önüne götürme görevleri olduğunu ifade eden Erdemir, ancak İzmir`de yolsuzlukla mücadele amacıyla yürütüldüğü ifade edilen soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonda avukatlara yönelik gözaltılar sırasında İnsan Hakları Evrensel Bildirisi`nin 10. ve 11., anayasanın 36. ve 38., Avukatlık Kanunu`nun 58. ve 59. maddelerinin gözardı edildiğini iddia etti.

Erdemir, avukatların sanık ya da şüphelilerin cüppeli suç ortağı olmadığını kaydetti.

Savunma dokunulmazlığını ihlal etmenin hukuk sisteminin savunma ayağını yok etmek anlamına geleceğini söyleyen İzmir Barosu Başkanı, `Yürütülen soruşturmada şüpheli olan meslektaşlarımızın karşılaştığı uygulamaları, bir meslektaşımızın duruşma salonu kapısında cübbesi üstünde müvekkiliyle birlikte duruşma sırası beklerken, yani görevi başında gözaltına alınmasını, kaçma olasılığı bulunmayan meslektaşlarımıza yönelik gözaltı uygulamasını, avukatlık mesleğinin özelliği ve meslek onuru bakımından yadırgadığımızı belirtmek isteriz. Katılımcı barolar olarak son dönemde mesleğimize ve meslek onurumuza yönelik saldırılara karşı, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın dimdik ayakta olduğunu büyük bir gururla kamuoyuna bildiririz.` şeklinde konuştu.

Suçluluğu hükmen saptanıncaya kadar kişilerin suçsuz sayılması gerektiğini vurgulayan Nevzat Erdemir, gizli olarak saptanan ifadelerin, gizlilik kuralları ihlal edilerek yayımlanmaması gerektiğini kaydetti.

Gözaltında bulunan avukat arkadaşlarını baro başkanlarıyla birlikte ziyarete gideceklerini belirten Erdemir, konuyu Türkiye Barolar Birliği, Adalet Bakanlığı ve Türkiye`nin gündemine taşıyacaklarını söyledi.

Erdemir, gözaltıların bir kısmının adliyede yürütülen `Yengeç`, bir kısmının da başka yolsuzluk soruşturmalarıyla ilgili olduğunu belirtti.

Türkiye`de olağanüstü günler yaşandığını belirten Erdemir, `Tutuklanan, cezaevine düşün veya düşürülen, bunun sonucunda yaşamsal tehlike içine giren ve kalıcı şekilde hastalanan eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur`un ve Kuddusi Okkır`ın dramı, yaşanan hukuksuzluğun ve vehametin tipik örnekleri olarak adalet tarihe geçmiştir.` dedi.