Bir yaz yağmuru aşkın.
Sararıp tarumar olmuş yapraklarımı yeşerten. Ciseleyen duru damlaların her düşüşünde hücrelerime işleyen bir yaz yağmuru. Her damlada yeni bir filiz,yeni bir tomurcuk vermekteyim. Rüzgarın bir boran olur içimde beni dağıtıp toplayan her şeyi yerli yerine yeniden dizen.
Bir kış güneşidir aşkın.
Sonra güneşin doğar bana bilinen güneşlerden daha sıcak. Yakmadan kavurmadan beni ılık ılık sarmalayan. Toprağa düşen bir tohum yumuşaklığında içimde filizleniveren yeni duygularla. Bana hayatı bahşeden bir kış güneşi
Bir şua demeti gözlerin.
Gözlerimi açtığımda sabah gözlerine bakarım. Bana bakıp içi gülen gözlerin. Huzur bulurum onlarda. Gözlerinin içinde bana yayılan bir renk cümbüşü alır götürür beni. Bazen uçsuz bucaksız bir ufuk,bazen vuslata götüren bir yol olur. Engin denizlerin derinliklerini ,altın sarı kumsalların saflığını bulurum gözlerinde. Dalarım bakışlarının giriftine.
Adın.
Her söyleyişimde kalbimden kopan bir nidadır adın. Duyabileceğim ve söyleyebileceğim dünyanın en güzel kelimesidir adın. Yaşarken dilimde hep tekrarlayacağım ölünce yüreğimde götüreceğim adın.
Sen.
Gönül sarayımın sultanı,baş tacımsın...